BONDİNG
''Bonding;kolay,tek seansta yapılabilen,ekonomik bir estetik diş tedavisidir.''
Bonding işlemi, ön dişlerdeki düzensizliklerin, çürüklerin, kırık ve çatlakların estetik kompozit dolgular ile tedavi edilmesidir ve estetik diş hekimliğinin ikinci basamağını oluşturur. Genellikle anestezi gerektirmeyen, dişte küçük aşındırmalar ve düzeltmelerin yeterli olduğu ağrısız bir tedavidir. Bir seansta yapılır ve uygun maliyetlidir.
Diş hekimlerinin ''kompozit'' olarak adlandırdıkları diş renginde ve dişe çok kuvvetli yapışma özelliği olan bir malzeme ile yapılır. Son derece hassas olan prosedürlerine uyulduğu zaman uzun süre dayanır, çok güçlüdür ve mevcut diş renginize uyacak şekilde renk seçenekleri vardır.
Günümüzde kompozit kalitesi çok yüksektir. Ancak zaman içerisinde aşınır ve sert cisimler ısırdığınızda küçük parçalar halinde kırılabilir. Ayrıca ilk günlerdeki parlaklığını zamanla kaybedip renklenebilir. Renklenmeyi azaltmak için kahve, sigara, kırmızı şarap, kola gibi alışkanlıkları azaltabilir, yılda 2 defa diş temizliği yaptırabilirsiniz.
Bonding işlemi ile ;
-Ön dişler arasındaki küçük boşlukların kapatılması (diastema kapatma)
-Kırık dişlerin onarılması
-Dişin şeklinin değiştirilmesi
-Dişin boyunun uzatılması
-Renklenmiş dişlerin düzeltilmesi gibi işlemler tek seansta yapılabilir.
DİŞ ETİ HASTALIKLARI TEDAVİSİ VE AĞIZ HİJYENİ
'' Periodontal (diş eti) hastalıklar, dişi destekleyen ve çevreleyen dokuların enfeksiyonudur.''
Genellikle, diş plağındaki bakterilerden kaynaklanır. Bu enfeksiyon tedavi edilmez ise diş ile kemik arasındaki bağlara zarar verir ve kemik erimesine neden olur.
Sigara kullanımı, diyabet (şeker hastalığı), hormonal değişimler, hatalı kronlar ve dolgular gibi faktörler diş eti hastalığına zemin hazırlayabilir.
Diş eti iltihabı, başlangıçta ağrısızdır ve kişi bu durumu farketmeyebilir. Başlangıç safhasında diş taşı temizliği ve iyi ağız hijyeni ile tedavi edilebilir. Tedavi edilmezse ileriki safhalarda çene kemiğinde erime, diş eti çekilmesi, dişlerde sallanma ve diş kaybına neden olur. Bu gibi durumlarda yapılan cerrahi uygulamalarla hastalık durdurulabilir ve dişler ağızda tutulabilir.
Diş etlerinizdeki ani değişimler, kızarıklıklar ve kanamalar bazı durumlarda vücudun digger hastalıklarının belirtisi olarak başlayabilir. Eğer dişlerinizi fırçalarken kanama oluyorsa, diş etleriniz gül kurusu (pembe) değil de kırmızı renkte ise, dişlerinizde sallanma hissi var ise bir an önce diş muayenesi olmalısınız.
KANAL TEDAVİSİ
Kanal, dişin merkezindeki doğal boşluk veya boşluğa atıfta bulunan terimdir. Bu boşlukta damar ve sinir paketi içeren bir doku bulunur (pulpa). Dişte oluşmaya başlayan bir çürük, bakterilerin girebileceği ve çoğaldığı bir çukur oluşturur. Tedavi edilmeden bırakılan bu bakteriler enfeksiyonlara neden olur ve dişin köklerine irinle doldurulmuş cepler veya apseleler oluşturur. Bu, yüzün veya başın diğer bölgelerine yayılabilen şiddetli ağrıya ve şişmeye neden olur. Ciddi enfeksiyonlar, diş köklerinin ucunda kemik kaybı meydana getirir.
Kanal tedavisi, hasar görmüş, enfekte veya kötü şekilde çürümüş bir dişi tedavi etmek ve korumak için yapılan bir işlemdir. Tedavi sinirlerin (pulpanın) çıkarılmasını ve dişin içindeki enfekte alanın temizlenmesini ve kapatılmasını içerir.
Dişler şiddetli çürüme, tekrarlanan diş prosedürleri, dişte çatlaklar veya yüzdeki travma nedeniyle hasar görebilir ve enfekte olabilir. Diş etlerinin sürekli ağrı, şişlik ve hassasiyet, ısıya veya soğuğa uzun süreli duyarlılık ve dişin renginin değişmesi, kök kanalına ihtiyaç duyabileceğinin işaretleridir. Diş hekimine yapılacak bir ziyaret, her bir vaka ile başa çıkmanın yollarını en iyi şekilde belirler.
Kanal tedavisi hakkında doğru bilinen yanlışlar:
Yanlış - Kök kanal tedavisi ağrılıdır.
Doğru - Kök kanal tedavisi ağrıya sebep olmaz, rahatlatır.
Yanlış- Kök kanal tedavisi hastalığa neden olur.
Doğru- Vücudun başka yerlerinde kök kanal ile tedavi edilen dişleri ve hastalıkları birbirine bağlayan geçerli, bilimsel kanıt yoktur.
Yanlış - Kök kanal tedavisine iyi bir alternatif dişi çekmektir.
Doğru- Doğal dişlerinizi korumak en iyi seçenektir.
Yanlış - Kök kanal tedavileri çoğu zaman uzun, çok sayıda seans gerektirir.
Doğru - Kök kanal tedavileri bir veya iki randevuda tamamlanabilir.
Yanlış - Herhangi bir acı hissetmiyorsanız kök kanalına ihtiyacınız yoktur.
Doğru - Kök kanal tedavisi gerektiren dişler her zaman ağrılı değildir.
LAMİNA (YAPRAK PORSELEN ) UYGULAMALARI
'' Lamina ile gülüş tasarımı, diş hekimliği ile sanatın buluştuğu noktadır.''
Ultra ince (0,3-0,5 mm) lamina porselenler ile dişlerdeki renk ve şekil bozukluklarını düzeltebiliyoruz. Dişlerinizin doğal halini beğenmiyorsanız, yeni bir gülüş yeni bir forma ihtiyacınız varsa DSD (gülüş tasarımı) ile planlamanız yapıldıktan sonra dişlerinizin sadece ön yüzeyinden çok az aşındırarak hazırlanan lamina (yaprak ) porselenler çok özel yapıştırıcılarla adeta bir takma tırnak gibi yapıştırılır. Günümüzde porselen teknolojisindeki gelişmeler doğal dişlerinizden ayırt edilemeyecek renk ve dokuda restorasyonlara imkan vermektedir.
Doğru yapıldığında mükemmel sonuçlar veren lamine ile tedavinin sınırlarını çok iyi bilmek gerekiyor. Aşırı madde kaybı olan dişlerde (dolgular veya çürükler gibi) lamine yerine tam veya ¾ kron ile dişi restore etmek, aşırı çapraşık dişleri lamina öncesi şeffaf plaklar ile düzeltmek, diş sıkma (bruksizm) problemi olan hastalarda daha dayanıklı (zirkonyum kaplamalar) materyaller seçmek gibi kritik kararlar tedaviden önce veya tedavi esnasında alınabilir. Her durumda lamina yapılamayacağı bilinmeli ve bu konuda ısrarcı olunmamalıdır.
Doğru planlanmış ve uygulanmış lamina tedavisinden sonra dişlerinizi doğal dişleriniz gibi kullanabilir, istediğinizi yiyip içebilirsiniz. Laminaların ömrü tamamen planlamaya ve seçilen materyale, hastanın kullanım alışkanlıklarına gore değişkenlik gösterir. Yapılan çalışmalarda az miktarda dişin aşındırıldığı ve tamamen mine üzerine yapıştırılan laminaların 10 yıl sürede başarı oranın %97 olduğu, aşırı diş aşındırması yapılıp dentin dokusuna yapıştırıldığında bu oranın %70 e düştüğü tespit edilmiştir.
PORSELEN DOLGULAR (İNLEY-ONLEY)
Dişlerde çürük oluştuğunda çoğu zaman kompozit (ışınlı) dolgu ile tedavi edilir. Ancak bazen çürük çok büyüktür ve beyaz dolgu ile restore edilemeyecek kadar geniş bir boşluk oluşturur. Bu gibi durumlarda porselen dolgular mükemmel bir çözümdür.
Dişteki çürüğü temizledikten sonra alınan ölçü, 3D tarayıcılar ile taranarak bilgisayar programına aktarılır ve porselen dolgunun tasarımı yapıldıktan sonra porselen bir bloktan mikron hassasiyet ile kazınarak tam dişinizdeki boşluğu dolduracak şekilde üretilir.
Dişinizdeki boşluk ve komşu dişlerle mükemmel uyum sağlayan porselen dolgu özel yapıştırıcısı ile dişinize yapıştırılır. Bütün işlemleri hassasiyet ile yapılan ve uyumu kusursuz olan porselen dolgular çok uzun ömürlüdür, dişinizin dayanıklılığını ve estetik özelliklerini geri kazandırlar.
SABİT PROTEZ (KURON VE KÖPRÜ)
Dişlerinizde zaman içerisinde kırık ve çatlaklar, büyük çürükler oluşabilir. Hasar görmüş ve dolgu ile tedavi edilemeyecek durumda olan dişleri korumak için dişi tamamını bir kuron (kron) ile kaplamak en uygun tedavi seçeneğidir. Kaplamalar doğal dişlerinizle aynı renk ve dokuda üretilir, hasarlı dişlerinizin dayanıklılığını artırarark şekil ve fonksiyonunu geri kazandırırlar.
Günümüzde kronlar genel olarak;
*Metal destekli porselen,
*Zirkonyum destekli porselen,
*Tam zirkonyum,
*Tam seramik olarak dört ana gruba ayrılırlar.
Üretim hassasiyeti, doku uyumu ve estetik olarak diş ile çok benzer özellikler göstermesi bakımından zirkonyum ve tam seramik kronlar daha çok tercih edilmektedir. Metal destekli kronlar ise daha ekonomik seçeneklerdir.
Köprü, diş kaybı durumunda komşu dişlerden destek alan bir sabit protez seçeneğidir. Diş kayıplarında implant tedavisi uygulanamıyorsa komşu dişler küçültülüp köprü ayağı olarak kullanılır ve eksik dişler hastaya kazandırılır.
AĞIZ VE ÇENE CERRAHİSİ
Diş kaybı durumunda uygulanan implant tedavisi, kemik kayıplarında uygulanan greft (kemik tozu) tedavileri, diş absesi ve kistlerin cerrahi olarak temizlenmesi, 20 yaş dişlerinin çekilmesi çene cerrahisinin alalına girer.
20 Yaş Dişleri
Ağzınızın arka bölgesinde ağrı, şişlik, yutkunma güçlüğü, çene altında beze gibi şikayetleriniz varsa gömük veya yarı gömük 20 yaş dişlerinden kaynaklanma ihtimali yüksektir. Özellikle 17-25 yaşları arasındaysanız sorun yaşama ihtimaliniz daha fazladır.
20 yaş dişlerindeki enfeksiyonları ilaç ile tedavi etmek geçici bir rahatlama sağlar ve çoğunlukla enfeksiyon tekrar eder. Dişlerin çekilmesi ile bölgenin temizlenmesi ve enfeksiyonun uzaklaştırılması gerekmektedir.
Cerrahi çekim işlemi öncesi panaromik röntgen veya tomografi ile dişin pozisyonu ve çekim tekniği belirlenir, çevresindeki damar ve sinir oluşumları ile komşuluğuna bakılır. Bu planlama, çekimin doğru teknikle yapılabilmesi ve komplikasyonla karşılaşmamak için çok önemlidir. İşlem genellikle 20-40 dk sürer. Çekim günü istirahat çoğu durumda yeterlidir. Dikişler, 7-10 gün sonra alınır.