İleri yaşlarda diş estetiği!

 

Yaşlanmak, durdurulamayan bir süreç. Modern tıp çoğu hastalığımıza çözüm bulsa bile zamanın etkilerini durdurabilecek bir ilaç veya tedaviyi henüz geliştiremedi. Peki, neden yaşlanıyoruz?

 

 

Yaşlanma, zincirleme olarak gelişen bir dizi biyolojik sürecin bir sonucudur. Genç yaşlarda hücrelerimiz bölündüğünde mükemmel yeni hücreler üretiliyor. Radyasyon ve toksik maddeler gibi dış etkenlerin verdiği zararlar, böylece hızla onarılıyor. Ancak yaş ilerledikçe bu hasarlar artıyor. Saldırgan oksijen molekülleri (serbest radikaller), radyasyon ya da bölünmedeki hatalar nedeniyle hücreler eski verim ve yeteneklerini kaybediyor. Bu durum zaman içinde organlar, kas ve iskelet dokusunda hasara ve fonksiyon kaybına neden oluyor. Egzersiz, sağlıklı beslenme ve stresin kontrol altına alınabildiği bir hayat tarzı ile bu değişiklikler geciktirilebiliyor.

 

Zamanın etkilerini tamamen durdurabildiğimiz, hatta gençlikteki haline döndürebildiğimiz sadece bir doku var: Dişlerimiz!

 

Vücudumuzdaki en sert doku olan dişler, zaman içerisinde çeşitli hastalıklar ve kullanım sonucu meydana gelen aşınmalar nedeniyle hasar görse de tamamen tedavi edilmeleri ve eksik olanların yerine yeni dişlerin yapılması mümkün ve vücudumuzda bunu yapabildiğimiz tek organımız.

 

Dişlerimizin fonksiyonu dışında görünüşümüze ve psikolojimize olan etkileri de göz önüne alındığında, sağlıklı ve güzel görünen bir diş yapısının bize olan olumlu etkileri daha iyi anlaşılıyor. Bu özelliği nedeniyle diş sağlığı ve estetiği ileri yaşlarda çok daha önemli hale geliyor.

 

Yaşlılıktaki kemik doku kayıpları ve cildimizdeki sarkmalar, yüzde ve özellikle ağız çevresinde daha da belirgin hale geliyor. Bu etkiler nedeniyle bazen olduğumuzdan veya hissettiğimizden daha yaşlı görünebiliyoruz. Diş minesi incelip kayboluyor, dişlerdeki sarı renkli dentin doku açığa çıkıyor, dişlerin boyları kısaldığı için dudaklar içe çöküp alt çene ucu öne geliyor. Dudak desteği azaldığı için ağız çevresindeki kırışıklar artıyor. Dişlerdeki bu etkileri tersine çevirecek bir tedavi sonucunda burun ve çene ucu arasındaki mesafe (dikey boyut) arttırılıyor, dental implantlar ile eksik dişler tamamlanıyor, aşınan diş mine dokusu açık beyaz renkli porselen lamina veya kaplamalarlar ile yerine konulabiliyor. Böylece hem dudak desteği artıp ağız çevresindeki kırışıklıklar kayboluyor, hem de dişleriniz deyim yerindeyse yirmili yaşlardaki gibi bir görüntüye sahip oluyor.

 

Bütün bu tedavinin sağladığı çiğneme fonksiyonunun yeniden kazandırılmasının yanında psikolojik etkileri de çok olumlu ve güçlü oluyor. İnsanın vücudu yaşlansa da ruhu hep genç kalıyor. Zaman içerisinde aynada gördüğü ile hissettiği yaş arasındaki makas gittikçe açılıyor. Diş estetiği ile dişlerinizdeki gençleşme zaman içerisinde kişinin kendisini daha genç hissetmesini, daha sosyal olmasını hatta daha aktif bir hayat sürmesini sağlıyor. 

 

Diş estetiği tedavisi yaptığım ileri yaş hastalarımdan aldığım pozitif geri dönüşler, diğer yaş gruplarından çok daha fazla olduğu için zaman içerisinde bu tedaviye asıl ihtiyacı olanların ileri yaşlardaki bireyler olduğunu farkettim. Gerçek anlamda bir gençlik iksiri etkisi yapan bu psikolojik etkinin kişinin genel sağlığına olan etkileri de düşünüldüğünde ileri yaşlardaki diş estetiği tedavisinin bir lüks değil bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum ve hastalarıma bu konuda her türlü desteği vermeye çalışıyorum.

 

 

Bağdat Caddesi No: 357/5
Suadiye, Kadıköy - İstanbul
+90 216 356 22 55
Emrah Güvenenler - DoktorTakvimi.com